21 Aralık 2007 Cuma

Bayram ve 2008

Tebrik

Kurban bayramınızı ve yaklaşan yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar, sağlık ve huzur dolu günler dilerim.

Sevgilerimle,

2 Aralık 2007 Pazar

Ortak aklın hareketi

Sevgili okurlar,

Toplumsal konularda araştırma ilgi alanlarımın konu başlıklarına özgü yürüttüğüm tartışma sitelerimle sizleri tanıştırmak isterim.

Aşağıda, bu gün itibariyle izlenme sayısı sırasında, açılış tarihleri, ziyaret sayıları ve erişilebilir kısa yollarıyla duyurduğum ve aynı zamanda ortak işbirliklerimize dönük yeni alanlara özgü eklenen sitelere de, her birindeki Yazı İşleri sekmesi profilimden güncelleme tarihleriyle topluca veya Google üzerinden "Cumhur Kocalar" yazarak yapılan aramalarla dağınık bir şekilde ulaşmanız mümkündür.

Her geçen gün sizlerin de katkıları doğrultusunda zenginleşen içerikleriyle birlikte sayıları artmakta olan bu siteler, tamamen unutulmaya yüz tutan üstün kamu yararına dönük düşünce sistemimizi, yani ortak aklımızı harekete geçirmek üzere yoğun ve etkin bir performans sayesinde sizlerin hizmetine sunulmaktadır :

2.12.7 itibariyle düzenlenmiş aşağıdaki tablodaki yollar, kaynak göstererek kopyalanıp, çoğaltılıp, yayınlanabilir.

*İzlenme **Site Başlığı (ve içeriği) ile açılış tarihi

  1. 924 Meditasyon Teknikleri (Önermeler) 25 Ekim 7
  2. 855 Modern-Çağdaş Dans Performans Sanatları (Deneyimlerim) 10 Eylül 7
  3. 254 Ar-Ge (R&D) (Deneyimlerim) 23 Ekim 7
  4. 123 Sinema (Seyrettiklerime dair arşiv) 23 Ekim 7
  5. 99 Dalgıç (Anı ve Hikayeler: Korku, Macera, Özeleştiri) 23 Ekim 7
  6. 83 Astroloji ve Burçlar (Önermeler) 23 Ekim 7
  7. 78 Yoga Saati (Tanıtımlar) 24 Ekim 7
  8. 74 Şiir Köşesi (Ustalardan, Denemelerim) 24 Ekim 7
  9. 28 Sayısal İşlemsel Ağlı Görsel Sanatlar (Sunumlar) 25 Kasım 7
  10. 1 İstanbulumuza Koruma-Yaşatma Bilinci 2 Aralık 7

Etkileşim-sizliği kıran somut hayal gücüne zaman ayıran herkese teşekkür ederim.

30 Kasım 2007 Cuma

Psikodrama Konf.-J.GERSHONI

PSİKODRAMATİK SÜRECE SOSYOMETRİNİN ENTEGRASYONU
KONFERANS
Jacob GERSHONI

Bu konferansı doğaçlama ile ilgili çalışmalara katılan arkadaşlara özellikle öneriyorum.

New York. Sosyometri Enstitüsünden *Jacob Gershoni * ile 7 Aralık Cuma günü herkese açık ve ücretsiz olarak düzenlenen *"Psikodramatik Sürece Sosyometrinin Entegrasyonu"* konulu konferansımız 18:30 - 20:30 saatleri arasında yapılacaktır.


Konferansımıza katılmak isteyenlerin enstitü sekreterliğimizi arayarak kayıt olmaları gerekmektedir. Tercüme yapılacaktır.

İSTANBUL PSİKODRAMA ENSTİTÜSÜ

ULUSLARARASI ZERKA MORENO ENSTİTÜSÜ
Valikonağı Cad. Y.K.B. Vakıf Apt. No: 173 D: 4-9 Nişantaşı-İSTANBUL
Tel: 0212 232 12 63 - 0212 232 47 83 Fax: 0212 231 47 54
Web site: http://www.istpsikodrama.com.tr

26 Kasım 2007 Pazartesi

Çocuk ve Özgüven eğt. - Murat SEYFİ

Toplumsal projeler (1-Çocuk)
Duyuru

Murat SEYFİ tarafından duyurulan bu Çocuk Eğitimi projesi hakkında, katılıma ilgi oluşturma amacıyla ayrıntılı gelişmelerle size duyurular yapmaya çalışacağım. Eğitimleriyle destek verecek olan herkese şimdiden gönül dolusu teşekkürler..

Murat SEYFİ-Çocuk-1 Duyurusu:

Arkadaşlar bizim ortak proje yaptığımız bir çok okul ve toplum merkezi var; sizlerle ilk konuşmamda 4 okul diye konuşmuştum fakat, sürecin sağlıklı olması ve oluşabilecek problemlerin tespiti açısından biz dernek olarak 2 yerde projeye başlamanın iyi olabileceğini düşündük.

Bu iki yerden birisi zihinsel engellilerin olduğu bir Milli eğitim okulu diğeri de varoşlarda yaşayan ve risk altındaki grubu da içinde barındıran; öğrenci çeşitliliği açısından çok zengin bir yer olan Başbakanlık sosyal hizmetlere bağlı olan Yakacık Toplum Merkezi, orada yapılacak çalışmalar önümüzdeki günlerde daha planlı ve programlı olmamızı ve oluşabilecek sorunlara karşı ne gibi tedbirler almamız gerektiği açısından bize ışık tutacaktır.

Biz dernek olarak proje ile ilgili olarak sponsor arayışları içerisindeyiz fakat pfizer firmesı ile görüştüğümüz zaman 2007 bütçelerinin çoktan kapandığı 2008 için ancak bir şeyler yapılabileceğini, görüşülebileceğini belirttiler .......Biz dernek olarak sponsor bulunsa yada bulunmasa da projeyi yapmak istiyoruz;.....Kendi aramızda yaptığımız konuşmalarda; Seçilen okulların uzak olduğunu göz önüne alarak gelecek eğitimcilere kendimizin oluşturacağı bir bütçe ile yol ve yemek masrafını karşılamak istiyoruz.......

....Seçtiğimiz iki yer ile ilgili bilgiler;

1. Okul Adı:

Öğretmen Şakire Hanım Okulu ve Iş Eğt. Merk.
Sorumlu kişi: Sultan Doğan tel:0 505 467 67 00
Çalışma saatleri hafta içi: 09.00-11.30 12.30-14.30

Öğrenciler ve çalıma alanı ile ilgili Bilgi: Okulumuzda çalışmaların yapılabileceği bir spor salonu var. Bu salon mineflo döşeli; düşüp yaralanmalara karşı koruma amacı ile. Yani çalışmalar için uygun bir salon. Ayrıca çocuklardan da 8 tane seçtim ben ama öğretmen arkadaşlar geldiğinde duruma göre değiştirebiliriz de onların isteğine göre.

Seçtiğim öğrenciler; 1. Ertan : 7 yaşında, down sendromlu (fiziksel engeli yok) 2. Uğur : 15 yaşında, Down Sendromlu ( fiziksel engeli yok) 3. Mert : 13 yaşında, Down Sendromlu ( fiziksel engeli yok) 4. Buket : 11 yaşında, spastik 5. Abdurrahim : 18 yaşında, Down Sendromlu ( fiziksel engeli yok) 6. Barbaros :14 yaşında, fiziksel engeli yok 7. Burak : 10 yaşında, Down Sendromlu ( fiziksel engeli yok) 8. Bilal : 14 yaşında, fiziksel engeli yokç

Bu öğrencileri komut alma kolaylığı açısından ve fiziksel engellerinin olmayışı ya da az oluşu bakımından seçtim ben ama yukarda da söylediğim gibi gelecek olan öğretmen arkadaşların değerlendirmeleri sonucunda değişiklikler yapabiliriz. Ayrıca Okul eğitimcileri de çalışmalara katılmak istiyor.

2. Kurum Adı:

Başbakanlık Sosyal Hizmetler Kurumu, Yakacık Toplum Merkezi
Çalışma saatleri: cumartesi-pazar: 12.30-14.00

Öğrenciler ve çalışma alanı ile ilgili bilgi: Kurumda çalışma yapmaya elverişli çeşitli salonlar mevcud, dans eğitimcisi ile birlikte en uygun yer seçilebilir; Kurumdan 100 ün üzerinde çocuk faydalanıyor. Çocuklar genelde bu bölgede oturan maddi durumu kötü, gecekondularda yaşayan çocuklar;8-10 yaş civarında 10-15 çocuk olacak, bu çocuklar çalışmalara ailelerinin yazılı izni katılacaklar ve aynı zamanda kurum çalışanları da çalışmalara katılmak istiyorlar. Sorumlu kişi Çocuk gelişimci; Sibel Kapan ...tel: 0 505 386 9236

Arkadaşlar biz bu hafta içi resmi yazışmaları hallediceğiz, zaten kurum çalışanları ve bu kurumlardan sorumlu kişilerle sürekli ortak çalışmalar yaptığımız için izin konusunda bir problem yaşanmayacaktır. Ayrıca bana sormak istediğiniz konu ile ilgili bir şey varsa e-posta atabilirsiniz ya da tel: 0 505 906 08 25 gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim... görüşmek üzere..

Görüşmek üzere,
Murat SEYFİ

23 Kasım 2007 Cuma

Çalıştay: Ağlı Sanatlar - Burak ARIKAN

Sanatsal Tasarım da Ağ (Network) - İletişim teknolojileri - Protokoller ..

İTÜ TBT ve amber'07 Festivali
organizasyonu işbirliği ile gerçekleşen çalıştay kanalıyla, teknoloji ve sanat arakesitinde gerçekleşen açılımları İnternet üzerinde sörf yaparak, yeniden farklı disiplinler arası bakış açılarıyla keşfetmiş olduk. Burak ARIKAN'ında içinde bulunduğu atılımcı ve ilham verici bir çalışma grubu www.dugumkume.org ile tanışmak büyük zevkti.

17 Kasım 2007 Cumartesi

Ses ve Hareket - Vivian SARAGOSI

Bu döneme kadar Çatı’da nadir karşılaşılan ve psikodramayı andıran alt dinamikleriyle ilgi çekici bir yanının katılımcılarca deneyimlenebildiği böylelikle de, kendine özgü ruhsal besleyiciliği ile ilginç bir çizgide gelişmeye açık deneysel özgünlükte ilerleyen bir çalışmayı sürdürebilen Vivian’in yumuşak ses tonu ile anaç ve kapsayıcı yönlendirmeleri, bu günlerde ruhlarımızla derin ve özel bağlantılarımızı harekete geçirebilen güçte bir maneviyata kavuşmayı kolaylaştırıyor.

Görsel Tasarım ve Performans Sanatçısı Alper Akçay’ın çalışmayı kavrayışı ve desteği, bu güne kadar görülmedik güzellikte ses renklerinin de çevremizde hatta çok yakınlarımızda belki de içimizde bile olabildiğini kanıtlarcasına, deneyime dönük umut kapılarını katılımcılara aralayarak cesaret verebiliyor, bu da aslında ilkin, önceden bilinemeyecek formsuz bir şekilde ses çıkarmaya çekinilen yada dış görünüşümüzü yargılayışımızla doğal olarak komik gelen bizlerde, izin verdiğimiz ölçüde daha farklı bir var oluşa doğru yelken açma gücü ve izlenimi yaratıyor.

Öyle sesler doğabiliyor ki, günlük yaşamın kalıpları darmadağın edebiliyor. Bu seslere katılıp yaşamama ve kendimi de izlememe rağmen, dışarıdan dinleyen bir kulakmış gibi örnekler verecek olursam; kimi zaman bir seslenme, derken bir konuşma havasında tekerlemeymiş gibi bir dillenişle başlayabiliyor yada tamamen içsel bir böğürme, çığlık, kükreme, haykırma şeklinde açılım bulabiliyor, sonra da kekeleme, toparlayamamayı deneyimleme, olayın komikliğine takılmadan kendi deneyimini aramaya yönlenme tarzında çeşitli biçimlerde sürdürülüyor, diyebilirim rahatlıkla.

Zaman zaman 1996 yılındaki “Karşılaşmalar” isimli dans tiyatrosu eserini hazırlarken katıldığım Mustafa Doğan’ın ön çalışmalarında oluşan belleksel tortularımı harekete geçiren bir çağrı niteliğini duyumsadığım enerji akışları aslında Vivien’in, tamamen başka bir zaman ve mekanda seçtiği bu çalışmalarındaki yaklaşımıyla başladığı ve sanırım, Alper ile geliştirdiği kendine özgü bu dönemdeki “Ses, Beden ve Hareket” isimli bu deneysel çalışmalarıyla buluşmuş olabiliyor.

2 yıl önce aynı mevsime denk gelen ve unutamadığımız deneyimler yaşatan, Bahar Vidinlioğlu yönetiminde tüm düzensizliğine karşın gerçekleşmiş “Doğaçlama” isimli, iki nadide üniversitemizin Modern Dans Bölümü öğrencilerinin de biraz mecburiyetle de olsa katıldıkları, halbuki kaçırılmayacak güzellikte olduğu bir türlü kavranılamamış o çalışmalarının tamamlayıcı çizgisi, şimdi de Vivian ve Alper ile başka bir renk tonuna kavuşmuş oluyor.

Her katılımcı için bir vazgeçilmez halini haftalık akıştaki yeri ile de alabilmiş durumundaki çalışmalar, bu gidişle yoğun katılımcı sayısıyla karşılaşacağa benziyor.

Tebrikler, Vivian ve Alper.

16 Kasım 2007 Cuma

Sayısal sanatlar - Mladen DOLAR

Alman felsefesi ve psikanalitik düşünce

Sayısal sanatlar alanında Türkiyedeki en geniş etkinlik olan ve 9-17 Kasım 2007 tarihleri arasında Istanbul'da düzenlenecek olan amber'07 beden-işlemsel sanatlar festivali kapsamında Slovenyalı düşünür ve felsefeci Mladen Dolar "ses" kavramı üzerine iki konuşma yaptı.

Çalışmalarını Lublijana Üniversitesinde klasik Alman felsefesi ve psikanalitik düşünce üzerine sürdüren Mladen Dolar felsefe alanında doktora yaptıktan sonra 1992 yılında Klasik Alman felsefesi alanında yardımcı doçent, 1996 yılında ise felsefe ve teorik psikanaliz konusunda doçent oldu. 2002 yılına kadar Lublijana Üniversitesinde felsefe dersleri Verdi. Halen aynı kurumda araştırmacı olarak çalışıyor. Akademik çalışmalarını Klasik Alman felsefesi, yapısalcılık, teorik psikanaliz ve müzik felsefesi üzerine sürdürüyor. Analecta kitapları kolleksiyonun editörlüğünün yanı sıra Problemi dergisinin yayın kurulunda da görev yapıyor. Ayrıca Teorik Psikanaliz ve Kültürel Çalışmalar topluluklarının da kurucuları arasında yer alıyor.

Kitapları: Struktura faistiçnega gospostva, Ljubljana, 1982. 
- Heglova Fenomenologija duha I. (Hegel'in Ruhun Fenomenolojisi I.), Ljubljana, 1990. 
- Samozavedanje. Heglova Fenomenologija duha II. (Özbilinç. Hegel'in Ruhun Fenomenolojisi II.)

Ayrıca Slavoj Zizek ile birlikte Opera'nın Ikinci Ölümü'nü (Opera's Second Death) yazdı (Routledge, 2002). En son kitabı ise Bir Ses ve Daha Fazla Bir Şey Değil (A Voice and Nothing More (MIT Press, 2007).

Sahne performansları, etkileşimli enstalasyonlar, atölye çalışmaları, sanatçı sunumları ve seminerlerden oluşan amber'07 sayısal sanatlar festivalinin bu yılki teması "teknoloji çağında ses ve tutunma". http://www.a-m-b-e-r.net

13 Kasım 2007 Salı

Sessiz Duruş - Damla HACALOĞLU

Bir Damla HACALOĞLU projesinde Eda YAPANAR, bu kez de Türk kadınına ışık tutan unutulamayacak bir kimliği, ATA’ya en yakın 2.kadın olarak bilinen ve hatta, kadınların bugünkü eşitlik ve bireysel özgürlüklerine kavuşmasında ön ayak olacak, hukuksal ve toplumsal alt yapının hazırlanışına canlı bir örnek sayılabilecek, bu bedelide hayatıyla ödediği düşünülen, muazzam bir şahsiyetin karşısında durup uzun uzun düşürdürten ve bu yüzden de, kendisiyle merak edip ilgilenen hemen hemen herkeste özel bir ilgi uyandırmış olan Latife hanımı, melankolik ama idealist duygu ve düşünce dünyasındaki yaşantısıyla, o zamanın tüm gerçekçi-çarpıcı değer yargılarını yansıtırcasına akan bir metin aracılığıyla seyirciyi dönemsel süreçlerle aydınlatırken, buna paralel olarak yakalanan hislerin doğruluğunun mimik ve solo bedensel hareket akışında izlenebildiği, ayrıca bulduğu dürüstlüğünü güçlü bir inanç ve uzun denilebilecek aynı zamanda ruhsal bir dayanıklılık gerektiren performansı sayesinde, tarihte yaptığı inatçı ve cesurca bir yolculukla bugünün erkek ve kadın kimliklerini sergilediğini varsaydığımız seyircinin yanı başına kadar getirip, çok güçlü sorularla onları başa başa bırakabiliyor.

Bugünkü toplumsal durumdan ötürü üstlenemediğimiz sorumluluğumuzdan utanarak, şimdilik kendisine bu uyarıcı performansından dolayı sadece teşekkür etmekle yetinebiliyoruz.

Çalıştay Mo-Vi Lab-J.BIRRINGER

www.a-m-b-e-r.net festivali boyunca çok renkli sergi ve performanslarla teknoloji - sanat buluşmalarına tanık oluyoruz. Bunların yanı sıra zevkle katıldığımız bir kaç çalıştay var.

Johannes Birringer tarafından yönetilen "Mo-Vi Lab" de bunlardan biri. Farklı alanlardan gelen ve sanatsal bir dayanışmaya gönül veren 15 kişiyle birlikte, Çıplak Ayaklar Kumpanyası Dans Stüdyosu'nda, farklı türden emekleri ve kıt kaynakları bir araya getirerek, disiplinler arası hummalı bir çalışma sergileniyor ve böylelikle sayısal görsel sanatların kapıları İstanbul'da bir kez daha meraklıları için aralanıyor.

Ben de, değerli katılımcıların gönüllü desteğiyle bu çalıştay da, İTÜ laboratuvarlarının tanıtımı için "Body as Lab" isimli bir kısa film çalışması yürütüyorum.

Konuya yeni giren ilgililere önerilerim

Video çekimlerinizde PC ağırlıklı ortamlarda müzik ve görsel düzünleme olanaklarınıza katkı sağlayıcı ücretsiz yazılımlar şunlardır.

Avid

http--www.avid.com-products-freedv-index.asp

Corel

Free Trials - Corel Media One Plus - Trial Downloads - Download Page
Ulead DVD Movie Factory 4 Review - Video Software###

CuBase-MIDI

iZotope, Inc - Audio Processing Technology and Plug-Ins for Pro Tools, VST, MAS, Audio Unit, and DirectX

EyesWeb

InfoMus Lab

Isodora

TroikaTronix

Poser 3-D

Poser 7 English Full Version - Poser 7 3D Models Free Content for Animation Figure Design, Poser 6, Clothes, 3D Props, 3D Model

Pure Data

Pure Data Downloads � PD Community Site

Apple
avid free dv download from Video category
Avid RSS News Feeds


5 Kasım 2007 Pazartesi

Bazlama – Vivian SARAGOSİ

Mistik bir gösteri

Özel bir girişimle hayat bulan yarı açık bir tarihi mekana "GALATA ART SPACE", doğru bir performans seçimiyle yaklaşan topluluk, doğaçlama kaydedilmiş bir müziğin eşliğinde, şamanik - ruhani bir atmosfer oluşturarak, güzel bir enerji akışına seyirci yaptı, bizleri.

Bay/Bayan - Eda YAPANAR

Bay Bayan Yukarı Aşağı karakteri sokaklarda

Doğaçlama solo mim performans

Bu yıl Görünürlük-3 etkinliklerinde beni en çok etkileyen, Eda YAPANAR’ın son derece güzel rastlantıya açık bir şekilde tasarladığı ve kendine has var olan özgün tarzıyla güçlenen performansında yarattığı karakterlerin sokaktan geçen insanları gülümsetecek ikililikleri ustaca taşıyarak, rastlantısal olarak tanıştığı her kişinin cinsiyetine göre değişen sürpriz bir temas üzerine kurulan güçlü ana fikrini besleyen tiyatro, mim, edebiyat üçlemesiyle karşılaşmam oldu.

Sokak tiyatrosuyla İstanbul’un tanışmasında doğaçlama solo mim performans dalında güçlü öncü bir rolü olacağı kanısını taşıdığım bu eser, ders alması gereken seyircisine, yani bizlere çok şey katıyor ve aynı zamanda geldiği seviyesiyle de birazcık zorluyordu.

Artık performans sanatçılarının, garantili kapalı kapılar ve duvarlarla örtülü sahne ve salon dünyasından, hatta bunun paralı seçkin tüketicisi olan, özel denilebilecek ve gün geçtikçe kapitalist dünyanın zorlaştırdığı yaşam şartları yüzünden azalan seyircisinin tekelinden çıkarak, yine unutulmuşken rant kapılarının aralanmasıyla hatırlanan Galata gibi tarihi bir semtin sokaklarındaki görünürlüğüne de kavuşabilmesinin gerekliliğini, ciddi bir sanatçıdan beklenebilecek yalınlıkta yerel bir duruş olarakta yakalayabilen bu çalışma, zaten ara ara hissettiğimiz, ama alışkanlıklarımızdan vazgeçemediğimiz ve yetiştirilme tarzımızdaki altyapı kodlarının yeterli derecede olanaklı olamayışından ötürü yapmaya bir türlü cesaret edemediğimiz ve bu yüzden kolaylıkla unuttuğumuz sokak çalışmalarımıza da bir ilham kaynağı olacağa benziyor.

Eda YAPANAR çalışmalarının sokağa uyumlaştırılarak tasarlanabilirliğinin artık çok ötesine geçmiş deneyimi ile, mekan ve insanlarla ilişkilendirebildiği ve fantastik hayal gücü arka planıyla canlı bir dinamikte tutabildiği enerjisini, Galata çevresinde 45 dakika sokaklarda taşıyabilirliğinde, Cumhuriyet bayramında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin 2,250 milyon YTL harcayarak vergilerimizle yapmaya rahatlıkla cüret edebildiği boğazdaki 15 dakikalık kutlamayı utandıracak samimiyette bir enerji düzeyinde (48,000 ’den de daha çok) havai fişeğin gönüllerimizde de sürekli atılışına tanık sayılır gibi olduk. Çünkü sanatçımızın varlığından yansıyan neşeli ve arkadaşça buluşmalarla karşılaşan sokağın sıradan seyircisinin yüzünde gerçek gülümsemeler uyanırken, ister istemez tatlı bir şekilde sanatın ironisine kapılınıyor ve bunun ötesinde, oluşan sinerjiden alınan güçle her yeni görünürlüğün içerisinde yepyeni kapılar aralayan, karşılıklı özgüvenin yükseldiği yaşamsal dinamiği yüksek bir çalışmayla karşılaşılıyordu.

Kendisini İstanbul sokaklarında daha çok izlemek isteyen semt sakinleri olacağını sanıyor, bu nedenle de O’na bu katkısından dolayı sonsuz teşekkürü bir borç biliyorum.

Galata’da bir C.tesi-Görünürlük3

Sanatçı atölyelerinin açılmasıyla oluşan mekansal algımız

Özverili mesleki yaşantısını sürdürürken, eşine ender rastlanan bu günkü bir etkinlikle atölye kapılarını aralayan sanatçılarla Galata semt halkının ve sanatsever ziyaretçilerin buluşması farklı bir boyut kazanıyor. Bu mekansal algıyı bana en çok hissettiren yer, sadece birkaç katının resim ve seramik atölyelerinden oluştuğu merkezi konumdaki Büyük Sadık Paşa Apartmanı. Her atölye ziyaretçisini tüm mütevaziliği ile karşılarken, siz de bir saygı duruşu hissi uyandırıyor. Mekanın birikimli tarihi enerjisinde ruhunuzu sadece duruşunuzun bile beslediğine tanık olacak sıcak köşeler bulabiliyorsunuz kendinize.

Çöküntü alalnlarını kurtaracak sosyal dönüşüm için, sanatsal işlevselliğin desteklenmesi kaçınılmazdır.

Kaynaklar : İzleyici deneyimlerim, Sanatçı atölye mekanları, İstanbul’da yerel yönetimlerin sanata ilgisizliği, gösterişe bağımlılığının kırılması hakkında bulgular.

2 Kasım 2007 Cuma

Görünürlük Projesi 3

Etkinlik - Galata Perform

Her geçen yıl yeni sürprizlerle çeşitli performatif sunumlara sahne olan Galata'da
bu Cumartesi sizlerle oluyor. http://www.galataperform.com/yeni/takvim3kasim.htm

1 Kasım 2007 Perşembe

Feldenkrais Yöntemi-Sally Bradbrook

Bir organizasyon haberi:

Hareketin meditasyonu olarak da nitelendirebileceğimiz, bozulmuş duruşlarımızı düzelten, akıllı kaslarımızı harekete geçirerek kolay ve işlevsel hareketi bize yeniden hatırlatan Feldenkrais Yönteminin Türkiye'deki tanınmış siması Sally Bradbrook, kısa bir zaman için yeniden İstanbul'u ziyaret ediyor.

Bu Pazar günü saat 14:00 ila 17:00 arasında yapacağı çalışmada Etiler'de buluşuyoruz.

Salonun kapasitesi sınırlı olduğu için önceden arayıp haber verebilirseniz memnun olurum. Adres ve diğer detaylar için telefon: 533 - 2658905

Sally Bradbrook'un web sitesinden de Feldenkrais Yöntemi, özellikleri ve sağladığı faydalar hakkında bilgi alabilirsiniz:

http://ergonomikinsan.com/page1.aspx

Ebru ATAÇ

24 Ekim 2007 Çarşamba

Özlem Alkış ile Anatomi

Anatomi ve Farkındalık

Bu çalışmaların bedenimize sağladığı faydalarına ve Çatı'da yeniden başlamasının güzel yanlarına deyinmek istiyorum.

İnsan bedeni tüm normları ve işlevselliği ile günlük hayatımızda bize hizmet ederken, çeşitli ruhsal ve çevresel -fiziksel- gerilimlerden (stres) maalesef çok kötü etkilenmektedir. Bunlar zamanla tekralanarak ve karmaşıklaşıp, bedenin üzerinde taşınan birer yük haline gelmekte, sonra da olmadık hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.

İşte farkındalık arttırıcı bedensel çalışmalar, size bu gerilimlerinizi atmanız için belki biraz yardımcı olabilir. Ancak önemli olan asıl faydalı dönüşüm, sizin alacağınız bedensel sorumluluk ile gösterilenlerin rehberliğinde bedeninizin farkındalığını yükseltmenizle işe başlayabilmek olacaktır. Toplu çalışmalarla edinilen pratik eşliğinde bundan sonraki bedensel hareketliliğiniz anlamında ki eyilimlerinizde ve varoluşunuza açılan kapıdan geçerek güzel bir yolculuğu başlatabilmenizi diliyorum.

Çalışmaların zaman zaman seyrekleşmiş olması, özellikle bu konuya eğilen duyarlı ve tecrübeli bakış açılarına sahip dans sanatçılarımızın yoğun çalışma tempolarının olmasından kaynaklanıyor. Özellikle sonbahar aylarına rastlaması biraz şansızlıkta olsa, şimdilik çalışma programında yer bulmasıyla ve her zaman zihinsel deneyimlerinize yeni ufuklar açacak farkındalıkları geliştirmeye yönelik potansiyeli nedeniyle çalışmaların özellikle yeni katılımcılarımız tarafından kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum.

19 Ekim 2007 Cuma

Kurumsallaşma (STK:Vakıf)


Çağdaş Dans ve Gösteri Sanatlarının nitelikli gelişmesine gönül verenler adına, Bimeras Vakfı'na ve düzenlediği tüm etkinliklerde emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliriz.

Vakıf bu alandaki finansal destekleriyle ilk yerel kurumsal destekçi STK olarak gelişmelerin organizasyonunda unutulmayacak bir öncülük rolü üstlenmiştir.
www.bimeras.com

amber'07 festivali (9-17.10/İst)

Beden-İşlemsel Sanatlar Festivali
(9-17 Kasım/İstanbul)


"Ses ve Tutunma"

İlginç buluşmalara sahne olacak.. http://www.a-m-b-e-r.net/

18 Ekim 2007 Perşembe

Konser - Rouba3i6.2

Doğaçlama konser formunda grubun birbirini dinlemesiyle oluşan eşlik atmosferinin çok keyifli dakikalar yaşattığı ve "enstrümantel malzeme bilgisi" * nin ötesinde, yaratıcı müzisyenliğin doruklara tırmandırıldığı bir dinleti olabilmesi sayesinde açtığı yeni ufuklar, hiç kolayca unutulacak gibi gözükmüyor.

Ülkemizdeki doğaçlama müziğin öncülerinden olanlarla da [1] , [2] benzer çalışmaların ve uluslararası etkinliklere katılımda örnek organizasyonların ve bu sene ikincisi tekrarlanan www.dogaclamafestivali.info ile doğaçlama yapan müzisyenlerle oluşturdukları grupların artması dileğiyle, edinilen grup seviyelerine yakınlık izlenimi sevindirici olmuştur.


14 Ekim 2007 Pazar

1.9.4.7.- Tadashi Endo

1.9.4.7.

Kullandığı kostüm ve yaratıcı bedensel enerjisi ve gösterdiği varoluşsal yaklaşımı ile gelenekselden moderne uzanan bir çizgide, ışık ve gölge kullanımı anlamında kattığı görsellik değerleriyle ve yer yer ironik ses ve müzik efektleriyle birlikte, zengin ve doyurucu bir performans izlemiş olduk.

Kurumsallaşma (STK: Dernek)


Çağdaş Dans Sanatçıları Derneği - Contemporary Dance Artists Association

Dayanışma içinde sanatsal proje üretimlerinin nitelik kazanarak hızlandığı günümüzde, sanatçılar ve katılımcılar için ilk günden beri farklı olanaklar sunan derneğimiz, disiplinler arası çalışmalara ve yaklaşımlara açık demokratik yapısıyla üye sayısını her geçen gün arttırmakta olup, Beyoğlu'nda tarihi binasındaki salonuyla gösteri sanatları için özel bir buluşma merkezi halinde, uluslararası aktiviteler organize ederek, ülkemizde ve 2010 Dünya Kültür Başkenti İstanbul'umuzda alanında ilk ve tek geniş katılımlı sivil toplum kuruluşu (STK) olarak varlığını sürdürmektedir.

Katılımcılara açık akşam çalışmalarımızda (19:30-21:30) veya sonrasında Yeni Melek sineması sokağı - Art İstanbul Cafe'de sizlerle tanışmak ve görüşmek dileğiyle, -sanatla ve dansla- beraber hoşçakalınız.

(Bu bülten -bedeniyle ilgilenenler- için tanışma ve tartışma ortamı olarak kullanıma açılmıştır. Çatı adına, http://www.catidans.org Saygılarımla, Cumhur KOCALAR)

Çatı'ya tüm emeği geçenlere (aşağıda internet üzerindeki izleriyle) özel teşekkürlerim:

Aydan Türker
Aydın Silier
Ayşe Orhon
Bahar Vidinlioğlu
Eda Yapanar
Ekmel Ertan
Filiz Sızanlı
Gurur Ertem
İdil Kemer
Mustafa Kaplan
Nadi Güler
Nilay Arıöz
Olcay Karahan
Özlem Alkış
Ömer Uysal
Serap Meriç
Sevi Algan
Sezen Tonguz
Talin Büyükkürkçiyan
Vivian Saragosi

...

Solum - Mustafa Kaplan - Filiz Sızanlı

Solum - Koreograf Mustafa Kaplan

Hayatımızda er geç tanılışılan bazı dönemler vardır, işte ciddi durumların artık aşılmasının gerekliliğinden dolayı, düşüncelerimizin bazı dönüşümlere zorlandığı ve önceki dönemlere nazaran herşeyin biraz daha farklılaşma geçirip, neredeyse daha öznel ve kalıcı kararlarımızın şekillendiği, belki de bu yüzden kendimizle en ağır hesaplaşmayı yaşadığımız dönemlerdir, bunlar. O yüzden tüm aşamalarıyla ilmik ilmik belleğimizde dokunan bu süreçlerin, bir sanatçı için de haliyle görünür bir dışa vurumunu yorumlamak, her zaman için olası olmuştur. İşte Mustafa Kaplan'ın solosu da bu dışa vurumun yaratıcı zihinselliğinin oldukça samimi bir ifadeyle dile gelişidir.

-ALINTI- iDans:

"Beden topraktır; bedenim yurdumdur."

*Solum (Lat.): 1. tek, yalnız, yalın2. yurt, ülke, toprak, yer, zemin, temel

  • Dans ve koreografi: Mustafa Kaplan, Filiz Sizanlı
  • Kostüm: PetraOrtak yapım: Centre National de la Danse – Pantin (Fransa)
  • İlk gösterim: CND, Pantin (2005)
Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı, Avrupa deneysel çağdaş dans sahnesinin en çok aranan, beğenilen ve merak edilen koreograflarından olmuş; eserlerinin önemli bir kısmının ortak yapmını çağdaş dansın prestijli sahne ve festivalleri üstlenmiştir. İki solodan oluşan bu eserde, enerji dramaturjisi ağırlıklı olan kimi diğer yapıtlarından farklı olarak, “kararlı enerji”den ziyade, bedenin konturlarının, maddeselliğinin, oluş, görünüş ve davranışının “kararsızlığı” üzerine gidiyorlar. Bedeni (koreografik) emekle işlenen toprak ; nereye gidilirse gidilsin, terkedilemeyen tek dayanak olarak sunuyorlar.

CV:

Mustafa Kaplan (1965, Konya) Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Elektronik ve Telekomünikasyon Mühendisliği Bölümü’nde okurken, Geyvan McMillan’ın dans derslerine ve atölye çalışmalarına katıldı. 1989-1992 yılları arasında Çağdaş Bale Kumpanyası’nda dans ettikten sonra, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda ve yine buraya bağlı Tiyatro Araştırma Laboratuarı’nda dansçı, eğitmen ve koreograf olarak on yıl boyunca çalıştı. Yeşil Üzümler, Dans Fabrikası, Taldans Company, Çatı Stüdyosu ve Çatı Derneği’nin kurucularındandır. Kendi eserleri dışında, Aydın Teker’in bazı yapıtlarında da dans etmiştir. “Kararlı beden” ve “kararsız denge” nosyonları üzerine araştırmalarına devam etmektedir.

Filiz Sızanlı, 1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra Tiyatro Araştırma Laboratuarı bünyesinde çeşitli projelere katıldı. 2001 yılında Montpellier’deki Centre National Choréographique’te eğitim görmek üzere burs kazandı. Türkiye’de Aydın Teker ve Mustafa Kaplan; Paris’te Emmanuelle Huynh; Cenevre’de Yann Marussich’in projelerinde yer aldı. Mathilde Monnier Kumpanyası’nda 2002’den beri dansçı olarak çalışmakta olan Sızanlı, Mustafa Kaplan ile birlikte Sek Sek (2003) ve Graf (2006) gibi eserlerin koreografı olmanın yanı sıra Çatı Stüdyosu, Taldans ve Çatı Derneği’nin kurucularındandır.

Neverland - Özlem Alkış

Neverland

Dekor ve nesnel bağlantılarıyla durgun akışı geriye düşündürücü bir iz bıraksa da sanatçı, varlığını fiziksel olarak taşıyış şekliyle, süreç içinde oluşturduğu anotomik yaklaşımı ışığında öznel değerlerinde zengin bir açılım sağlayan nadir görülebilen bir izlenim algısına olanak yarattı.

Three Girls..- Julie Noiche

Three Girls' Matter

3 kadının ayrı ayrı kostüm, ses ve beden kullanımlarını
dramatik bir "kadın olma açmazı" içinde bırakılarak seyirciye izleten bir gösteriydi.

13 Ekim 2007 Cumartesi

Perhaps..-Vera Mantero

Perhaps she could dance first and think afterwards (1991) 15’

Mantero, doğaçlamasının bedeninden çıkış yollarını tüm gizem perdelerini kaldırarak en öznel yanlarıyla doğrudan sergileyebilen bir sanatçı.

Ayrıca muhteşem ruhsal ve bedensel dengesiyle dansında yarattığı içsel anların keşfe açılan seyrinde izlediği hareket akışı dinamizmi sayesinde, bilinen dans kalıplarının ötesindeki öznel dünyalarımıza geçişe dair yeni olanaklar sunuyor.

-ALINTI- iDans:

  • Konsept ve performans: Vera Mantero
  • Set: André Lepecki
  • Orijinal ışık tasarımı: João Paulo Xavier
  • Işık uygulama ve işletim: Bruno Gaspar
  • Müzik: Thelonious Monk "Ruby, My Dear"ı.
  • Kostüm: Vera Mantero,Prodüksiyon: Pós d’Arte, 1991
  • Finansal destek: Instituto da Juventude ve Diğer destekçiler: Companhia de Dança de Lisboa, Klapstuk Festival 91 komisyonu tarafından Europalia Portekiz kapsamında yaratılmıştır.

Mantero’nun Perhaps she could dance first and think afterwards [Belki de önce dans edip sonra düşünmeliydi] adlı doğaçlama solosu, 1994’te Mudanças ve 1996’da da Rencontres Choréographiques festivallerinde ödül aldı. Neden dans ettiğini; neden dans etmek zorunda hissetmesi gerektiğini; dansederek ne denebileceğini ve ne denilemeyeceğini araştırdığı; hareketin dilden, düşünceden, sondan ve hatta başlangıçtan önce geldiğini ifade ettiği çalışmalarından biridir.

CV:

Klasik dans eğitimi alan Vera Mantero (1966, Lizbon) Avrupalı çağdaş dansın en önemli koreograflarındandır. Beş yıl boyunca Gulbenkian Balesi’nde dans ederek kariyerine başlamış; New York’da bir sene boyunca release tekniği, tiyatro, ses ve kompozisyon üzerine çalıştıktan sonra, klasik eğitimini tamamen bırakmış; 1987 yılı itibariyle birçoğu ödüllü eserlerini üretmeye koyulmuştur. 1997’de Amerikan Dans Festivali tarafından ilk Scripps/ADF Primus-Tamiris Bursu’na layık görüldü. Dansçı/oyuncu ve koreograf olarak 2002’de Portekiz Kültür Bakanlığı’nın Almada IPAE Ödülü’nü kazandı. 2000’den beri kendini giderek ses araştırmalarına adayan Mantero halen deneysel müzik/şiir performansı projeleri yaratarak Avrupa’nın birçok şehrini turlamakta, yaratım/kompozisyon ve doğaçlama atölyeleri yürütmeyi sürdürmektedir.

Olympia-Vera Mantero

Olympia (1993) 15’

Barindirdigi riskli anlar ile her seyirciyi çok rahatlıkla yaklayıp, dramaturjisi ile toplumsal yapının arka planında bırakılmış iki yüzlü gerçekliklerini sorgulamaya davet eden olağanüstü bir yapıt.

-ALINTI-iDans:

  • Konsept ve performans: Vera Mantero
  • Orijinal ışık tasarımı: João Paulo Xavier
  • Işık uygulama ve işletim: Bruno Gaspar
  • Metin: Jean Dubuffet
  • Müzik: Bakma Pygmy müziğinden parçalar, Cameroon
  • Teşekkürler: Ana Mantero ve Miguel Ângelo Cabral (sahne aksesuarları)
  • İlk Gösterim: 1993

Vera Mantero bu kez sanat tarihinden tanıdık bir başka kadın (anti)kahraman; elinde Jean Dubuffet’nin Boğucu Kültür’ünün bir kopyasını tutan Olympia olarak olarak karşımıza çıkıyor. Manet’nin empresyonist döneme damgasını vuran Olympia adlı yapıtı, konu edilen kadının çıplaklığından dolayı değil de bir seyir nesnesi olmayı reddedip özneliğine sahip çıkarak seyircinin bakışını aynen iade ediyor olması açısından şok ediciydi. Mantero, Olympia’nın bu tarihsel ve fiziksel postürünü mümkün kılan mikro-jestleri yorumluyor.

Product..-Xavier Le Roy

Product of Circumstances (1999)

Bilimsel ve/veya sanatsal yaklaşımlarla insan bedenini konu edinen araştırmacıları, doğal olarak felsefi sorgulamalara yönelten canlı doğasını bir biyolog özüyle incelerken, koreograf olmaya yönelten süreci otobiyografik yüzleşmelerle dolu ilginç bir hayat öyküsü olarak okurken, bundan performatif çıkarımlar da yapılabileceğini eğlenceli bir şekilde göstererek, seyirciyle samimi buluşmalara sahne açıyor olması koreografik kalıpların yerini almaya başlayan yeni arayışlara cesaret veren güzel bir çalışma.

-ALINTI- iDans:

Dansçı: Anton Skrzypiciel
Müzik: Koen Brandt, Christophe Séchet, Elliot Sharp, Norbert Zacharias, Nuno Rebêlo
Metin: Fernando Pessoa
İlave metinler: Rui Horta, Anton Skrzypiciel
Dramaturji Asistanı: Patricia Portela
Uluslararası turne yönetimi: Campai
http://www.campai.be/
İlk gösterim: 9 Ocak 2004

[…] gerçek manzaralar kendi yarattığımız manzaralardır, çünkü onların tanrıları olduğumuzdan, onları gerçekte oldukları gibi, yani tam da yaratıldıkları gibi görürüz. Ne dünyanın yedi bölgesini görmekle ilgileniyorum, ne de gerçekten görebileceğimi düşünüyorum; sekizinci bölge olan kendi bölgemde dolanıyorum. Tüm denizlere yelken açmış bir kişi yalnızca kendi monotonluğu içinde süzülmüştür. Dünyada varolandan daha fazla dağ gördüm. Kurulmuş olan şehirlerin daha fazlasından geçtim, düşünceli bakışlarımın altından inanılmaz dünyaların muhteşem ırmakları aktı. Seyahat edecek olsaydım, gezmeden gördüklerimin ancak zayıf bir kopyasını bulurdum […] Fernando Pessoa, Huzursuzluğun KitabıRui Horta’nın tek uzun soluklu solo eseri olan Bones & Oceans [Kemikler ve Okyanuslar], parçayı yorumlayan Anton Skrzypiciel için yaratılmış şiirsel ve dinamik bir yapıt. Horta ve Skrzypiciel’in suç ortaklıkları, olgunlukları ve okyanus hakkında paylaştıkları tutku, onları 2004 yılında Horta’nın Almanya’da 90lı yıllarda yarattığı eserlerden birini yeniden ele almaya sevk etmiştir. Eser, Fernando Pessoa’dan alınan küçük bir yardımla, bir adam ve metal bir köpeğin yalnızlık kokan düetinden oluşuyor. Hayal gücünün ve imgelem zenginliğinin mümkün kıldığı diyarlara dair en iyi örneklerden biri...

Self Unfin..-Xavier Le Roy

Self Unfinished (1998)

Kendisine özel düşünsel bir arka plan oluşturabilmeyi başarmış, güçlü bir teorik yaklaşımın eseri olarak, bedensel ve hareketsel öğelerin son derece yaratıcı bir biçimde kullanıldığı bir yapıt.

-ALINTI- iDans:

Oyuncu: Xavier Le Roy
İşbirliği: Laurent Goldring
Müzik: Diana Ross
Yapım: in situ productions, Le Kwatt (1998)
Ortak yapım: Substanz-Cottbus, TIF Staatsschauspiel Dresden, Fonds Darstellende Künste e.v. aus Mitteln des Bundesministeriums des Innern.
Destek: TanzWerkstatt-Berlin, Podewil-Berlin, the Berlin Senatsverwaltung für Wissenschaft, Forschung und Kultur.

Parlak bir şekilde aydınlatılmış gösteri mekanı, eserin nasıl okunacağına dair herhangi bir ipucu sunmuyor ve mekanik bir adam yürümek, oturmak, teybi açıp kapamak gibi alelade aktiviteler icra ediyor. Biraz sonra, bu sıradan varlık eğilip bükülüp olağanüstü melez bir yaratığa dönüşüyor. Bir örümcek ya da salyangoz seyreder gibi, pür dikkat oturup bir sonraki kıpırtıyı beklemek istiyoruz. Bu parçadaki zaman kullanımınız mükemmel: konsantrasyonun kaybolmasına izin yok!Yvonne Rainer’dan Xavier Le Roy’ya e-mail (22.12.1999)


CV:
Xavier Le Roy Montpellier Üniversitesi’nde moleküler biyoloji eğitimini tamamladı. 1991’den beri dansçı ve koreograf olarak çalışmaktadır. 1997-2003 yılları arasında Podewil-Berlin’de ikâme edilmiş sanatçı olarak çalıştı. Eserleri arasında Self Unfinished (1998), Product of Circumstances (1999), Eszter Salamon ile birlikte gerçekleştirdiği Giszelle (2001) sayılabilir. 2003 yılında on dört koreografla birlikte Project adlı yapıtı yarattı. Bernhard Lang’ın operası Das Theater der Wiederholungen (2003)’ın yanı sıra, Helmut Lachnemann’ın müziklerinden oluşan tüm gecelik bir konser olan Mouvements für Lachenmann (2005)’ı sahnelemiştir. 2006 yılında, Berlin Filarmoni Orkestrası tarafından Edgar Varèse’in Ionisation adlı bestesi için kırk çocuğa yönelik bir koreografi yapması için davet edilmiştir. Farklı kurumlarda ve bağlamlarda eğitmen olarak projeler yürütmüştür. 2007-2008 sezonunda Centre ChoréographiqueNational de Montpellier (F)’de sanatçı/eğitmen olarak yer alacaktır. Geçtimiz Haziran’da, Lyon’daki Les Subsistance (F) kapsamında, Stravinsky’nin Bahar Ayini üzerine yarattığı yeni solo eserin ilk gösterimi gerçekleşmiştir.

Three Girls..-Julie Nioche

Three Girls' Matter

3 kadının ayrı ayrı kostüm, ses ve beden kullanımlarını
dramatik bir "kadın olma açmazı" içinde bırakılarak seyirciye izleten bir gösteriydi.

Kadın olmanın bu denli dramatik bir şekilde ele alınışı, kostüm, dekor ve ışık seçimlerinin yarattığı atmosferin başarılı sadeliğine karşın, boyutsuz bir çukura çekişimize seyirci kalıp, pek karşı koyamayışımız, görmek istemediklerimizi eserin seyirciye etkili ve çarpıcı bir şekilde gösterebilmesinden ötürüydü.

One myst..-Vera Mantero

One mysterious Thing, said e.e. cummings (1996) 20`

Tarihsel, toplumsal, felsefi, ölümsüz bir yapıt.


-ALINTI- iDans:

  • Sahne aksesuarları: Teresa Montalvão
  • Tiplemeler: Carlota Lagido/ Ana Araújo
  • Orijinal ışık tasarımı: João Paulo Xavier
  • Işık adaptasyon ve işletim: Bruno Gaspar
  • İdari işler-yapım: Forum Dança
  • Destek: Casa da Juventude de Almada, Re.Al / Amascultura
  • Yapım: Culturgest ( Lisbon)

Josephine Baker’a Saygı etkinliği (1996)one mysterious Thing, said e.e. cummings [esrarengiz bir Şey, dedi e.e. cummings], Ocak 1996'da, 20.yüzyılın ilk yarısında Fransa’da ünlenen kabare sanatçısı ve şarkıcısı Amerikalı siyahî dansçı “Josephine Baker’a Saygı” Etkinliği için yaratılmıştır. Son on beş yılın en önemli çağdaş dans yapıtlarından biridir. Buanlamda eser, İstanbullu seyirci için ikili bir tarihsel referans noktası teşkil ediyor: hem içeriğinde dans eden bedenin tarihine gönderme yapıyor, hem de başlı başına çağdaş dans tarihinin yapı taşlarındanbirini oluşturuyor. Çağdaş dans alanında çalışan araştırmacı-yazarların asla es geçmeyeceği Vera Mantero’nun bu önemli eseri, ifade etmekle tüketilemeyecek çok boyutlu anlam-duygu örgüleri ve politik göndermeler taşıyor.

10 Ekim 2007 Çarşamba

Bones and Oceans - Rui Horta

Ucubeleşen eril kentlilik hali

Kaderin formülünü çözemeyince, hayatın kıyısından sürgünün süregelişini seyredip dururken, binlerce yıldır kurmaya çalıştığımız eril düzenin başına aldığı belayı anlamak üzere, nelere benzemişliğimizin iç yüzüne bakmak için, mabedimizin kapılarını biraz araladığımızda, sanrıların sancılarına razı oluşun pişmanlığına düşmeden, yaşamın görünmezinin görünürlüğüne böylesi bir performansla katlanma kolaylık/sız/lığı içinden kendimizle yüzleşme cesaretini belki biraz kazanabiliriz.

CV:

Rui Horta, yeni Portekiz dansının gelişimindeki en önemli itici güçlerdendir. Dans kariyerine Ballet Gulbenkian’da başlayan Horta, New York’ta birkaç sene boyunca gördüğü çağdaş dans eğitiminden sonra, Lizbon Dans Topluluğunu yönetti ve Frankfurt’ta Künstlerhaus Mousonturm’da S.O.A.P adlı bir sanat topluluğu kurdu. Bu kapsamda yarattığı eserlerle, Rencontre Internationales ve Bonnie Bird gibi birçok prestijli koreografi ödülünün sahibi oldu. Laban Centre, Conservatoire National de Paris vs. de dâhil olmak üzere Avrupa’nın pek çok yerindeki dans okullarında dersler verdi ve atölyeler yönetti. Serbest çalışan bir koreograf olarak, Tanswerk, Ballet Gulbenkian, Cullberg Ballet gibi birçok topluluk için eserler üretti. 2000 yılında Convento da Saudação (Montemor-o-Novo)’da disiplinler arası bir araştırma merkezi kurdu ve buradaki aktiviteleri için Portekiz Kültür Bakanlığı’ndan Almada Ödülünü (2003) aldı. RUGAS (2001) adlı ilk filmi, Premio Acarte tarafından ödüllendirildi, aynı zamanda başarılı ışık tasarımları ile tanınır.

5 Ekim 2007 Cuma

Wht a bdy..-EszterSalamon

"What a body you have, honey"

Düşüncenin belirsizlik veya tanımsızlık içinde kalmasının onu rahatsız eden bir yanı vardır. Bunu deneyimlemek için, belki önceden yaşamış olmak gerekir. Hatta yaşarken farketmemiş olabilirsiniz, sonradan açıklayabilmek içinse gerçeği algılayabilmekte biraz güçlükle karşılaşılabilir. Zihinsel olarak anda kaybolmak, kavramsal açıdan da zaten oldukça farklı zorluklar içerir. Size yepyeni bir dünyanın kapılarını aralaması için, bilinçsel düzeyde yükseldiği seviye olarak kendini en çok hissettirecek olan bu performansta zihninize izin verebildiğiniz ölçüde, bedeni farklı boyutlarıyla kendi hareket dinamiklerini aşar şekilde bulabileceksiniz ve bu size çok keyif verecek.

-ALINTI- iDans:

  • Koreografi ve dans: Eszter Salamon
  • Prodüksiyon: Le Kwatt, in situ productions 2001
  • Organizasyon: Alexandra Wellensiek
  • Destekleyenler: TanzWerkstatt-Berlin, Podewil-Berlin ve Senatsverwaltung für Wissenschaft, Forschung und Kultur- Berlin, Centre Choréographique National de Montpellier
  • Teşekkürler: Sylvie Guiresse, Brenda Edwards
Bu cinsiyetsiz, çehresiz, arkasız [tarafsız] beden, organik süreçlerle sınırlı olmayan bir dizi hareket icra ediyor. Bu, kaynaklandığı yüzeyden yalnızca kıvrak büklümleriyle ayrılan, bedenin önünün ve arkasının hayret verici tersine çevrilebilirliğini gösteren, bir nevî çok yönlü, esnek bir beyazlık. Çok sayıdaki tenini yavaş yavaş açığa çıkararak, hareket eden farklı varlıklardan başka hakikat olmadığını belli ediyor. [...] Yüzeyin uzuvlarında ten rengi seğirmeler yaratan, bilim-kurgu bir köpük ya da titreşen kıllı bir zar gibi tuhaf yaratıklar, ya da bir nevresim bulutu üzerindeki çıplak ten imgesi, suretsiz bir melek veya sabun reklamı gibi bir görüntü, bize geri bakışı bütün bir cinsiyet algılayışı tarihinin ağırlığını hissettiriyor.Petra Sabisch

CV:
Eszter Salamon, Budapeşte’deki Ulusal Dans Akademisi'nde klasik dans okuduktan sonra 1992 yılında Fransa'ya taşındı ve Sidoine Rochon, Mathilde Monnier ve François Verret gibi koreograflarla çalıştı. Où Sont Les Femmes'ı (2000) ve Giszelle'i (2001- Xavier le Roy ile beraber) sundu; What a body you have honey (2001), Répétition d’Un Travail En Cours (2002- Herman Deiphuis ve Simone Verde ile beraber) adlı tek kişilik gösterileri yarattı. Bernhard Lang tarafından yönetilen opera Theater der Wiederholungen'de yönetmenlik ve koreografi asistanlığı yaptı-Steirischer Herbst Festival, Graz (2003) ve Berlin'deki Körperstimmen “n° 9” Festivali için Reproduction'ı (2004) yaptı.. "Villa Medici Hors les Murs" bursu sahibi olarak Salamon Magyar Tancok'un ilk sürümünü Les Intranquilles Festival için Lyon'da sundu (2005). Son çalışması And Then, Les Subsistances, Lyon (2007) kapsamında ilk kez gösterildi.

2 Ekim 2007 Salı

Shirtologie - Jerome Bel

Sade, traji-komik bir parça ile hepimizi coşkulandırırken, görsel sanatlar üzerine derin derin düşündürttü. Böylesine sade ve katıksız bir çalışmanın sıradan günlük hayatın içinden çekip çıkarılabilmiş olması, yaratıcı çalışmalar adına heyacan verici.

Visitations - Julia Cima

Çağdaş dansa sokağın renklerini de taşıyarak sanatın toplum için nasıl bir gerçeklikle buluştuğunu, dans tarihindeki ustalardan, kendi hareket potansiyelinide zorlayarak simgesel göndermelerle bir okuma yapmaya yönelmiş görünen sanatçı, bir yandan da destekleyici videolarla bizi zamanda yolculuğa davet ediyor ve bugün kü geldiğimiz noktada farklı bir naifliğe ulaştığımızı düşündürtüyor.

Dervish - Ziya Azazi

Koşullanmanın sınırlarını zorlayanlarla eşsiz bir buluşma. Anadolu'nun mevlevi semah gösterilerinin çağdaş yorumu. İnsanoğlunun ebedi ve sonsuz evrendeki meditasyonu. Derviş olabilmeyi arzulayanların ustasından dansa davet eden enfes bir yorum..

  • Dans ve koreografi: Ziya Azazi
  • Müzik: Uwe Felchle (part 1) Mercan Dede (part 2)
  • Kostüm: Ischiko
CV:

Ziya Azazi uluslararası sahne sanatları alanında birçok ödüle layık görülmüş bu eserde, geleneksel “sufi dansını”, zihinsel ve fiziksel sınırları zorlayıcı yönünü muhafaza ederek kişisel tarihçesi ile örtüşen estetik ve kinetik bir dile dönüştürüyor. Bu eser, Dervish in Progress (prömiyer, 2004 Barcelona) ve Azab (prömiyer, 2005 Sao Paulo/Brazil) adlı iki kısa solonun birleşiminden oluşan bir gösteridir. CV-->Ziya Azazi (1969, Antakya), 1986’da İstanbul Teknik Üniversitesi’nden maden mühendisi olarak mezun olduktan sonra, kendi kendine jimnastik çalıştı. İlk koreografilerini 1990-1994 yılları arasında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yaptı. 1994 yılında Viyana’ya yerleşti; çağdaş dans ve koreografi çalışmalarını İsmail İvo, Koffi Kokko ve Sebastian Prantl gibi koreograflarla burada sürdürdü. 1999 yılında danceweb bursunu kazandı ve aynı yıl Unterwegs Tabula Rasa adlı eseri ile Avusturya’nın en önemli koreograflarından biri olarak ödüllendirildi. 1999’dan bu yana, dans dağarcığını hafifletmek ve billurlaştırmak; kendi zihinsel ve fiziksel sınırlarına ermek için sufizmin geleneksel danslarını çalışmakta; bunlara dair kendi yorumlarını üretmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde eserleri sergilenmiş olan Azazi, sufizmin ritüelistik danslarını batı kökenli doğaçlama dans teknikleri aracılığı ile araştıran atölye çalışmaları yürütmektedir.

Tekrar Edebilir..- Ayşe Orhon

Kısa süren insan ömrüne ölmeyecek değerler adına ne katılabilirse hoş karşılanılır. Gelecek nesillere beden ve hareket yeteneklerini gösteri sanatları içinde değerlendirebilme cesaretini vermenin en güzel canlı örneklerinden birini sergilerken yine büyüleyiciydi. .

1 Ekim 2007 Pazartesi

For a few sec..- Adva Zakai

"For a few seconds you maybe really were yourself - When I laugh it looks like this"

Festival açılışının sürprizi. Seyirciye yakınlığı ve varlığı arasında dengeyi cesurca ve ustaca koruyabilmesinin yanısıra, samimi akışını doğal kılacak performansını hayranlıkla izletirken, izleyiciye bambaşka bir var oluş hissi hediye ediyordu. Aynı zamanda yarattığı etkileşimsel enerjisiyle doğaçlama duygusal ve fiziksel zirveleri oldukça espirili bir heyacan dalgası şeklinde sahneyi yenileyiciydi.

Afraid of I - İbrahim Quraishi

Hareket akışı oldukça durağan olmasına karşın, seyirciyi kışkırtan enerjisi izlenirken, etkileşime davet edişi hatta sahneye katışı ve seyirciyken sahnenin bir parçası olmanın yarattığı sorumluluğun ve bunun insiyatiflerinin kullanılabilişine açıklığı ilgi çekici açılımlarla performansını sürükleyici kılıyordu. Tepkisel ana temaya ek dinsel göndermelerle simgesel pekiştiriciliği tercih etmiş görünmesine rağmen yoğun izlenim kazandığını düşünüyorum.

25 Eylül 2007 Salı

iDANS Solo Festivali (10-11/2007-İst)

iDANS Solo Festivali
(Ekim-Kasım/2007-İstanbul)

SOLO ?


Kendinize (bedenlerinize sizi gösterilere getirdiği için) teşekkür edin.

http://www.idans.info/tr/program.php

Zihninizi ve duygularınızı ödüllendirmek için gösterileri hissetmeyi, izlemeyi ve yorumlamayı sürdürün, belki de neler yaşattığını (fiziksel-duygusal-düşünsel) kısaca ifade etmek (adeta rüyalarınızcasına notlar alırsanız) hayatınızda yeni bir başlangıç olabilir, hatta daha derin söylemlerin bakış açılarının oluşmasını bile sağlayabilir.

Diğer yandan Çağdaş Dans alanında yazan çizen eksiğimiz ortada. Toplumumuz sanatı ihmal ederek, hep fene önem verip, sadece batı için üretir hale geldi. (Resim, beden ve müzik öğretmenlerimize yeteri kadar değer veremedik. Onlardan toplum adına özür dileriz.)

Artık dünyada kültürel savaşların yaşandığı bu dönemde, bizler sanatsal-eleştirel bakış ve yaratım adına ne yapabiliyoruz, acaba? Tiyatro ve dansın futbola nazaran izlenme oranı, ilgisizlik nedeniyle düşük kalırken, diğer yandan biz ilgililerinse sadece seyirci kalma konumu hala evrim geçirmeye muhtaç gözüküyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nden "Kuram ve Pratik" isimli bir dans kitabı çıktı, festival gösteri standında mevcut, içinde seçilmiş makalaler var.

Bimeras Vakfı bu alandaki finansal destekleriyle ilk yerel kurumsal destekçi STK olarak gelişmelerin organizasyonunda öncü durumda olup, bu festivalide tüm emeği geçenlere ve özellikle Aydın Silier'e ve Gurur Ertem'e Çağdaş Dans ve Gösteri Sanatlarının nitelikli gelişmesine gönül verenler adına tekrar teşekkür ederiz.

Blog Listem

Telif Hakları

cumhurkocalar@gmail.com İstanbul, Türkiye

Bu veb sitesinde yayımlanan yazılar bu sitedeki orijinal linki verilerek kaynak gösterilmek ve yazarının adı mutlaka belirtilmek kaydıyla, ayrıca bir izin almadan internet üzerinden elektronik ortamda kullanılabilir. Yazıların basılı ortamda kullanımı için yazar izni gereklidir.