Bir Damla HACALOĞLU projesinde Eda YAPANAR, bu kez de Türk kadınına ışık tutan unutulamayacak bir kimliği, ATA’ya en yakın 2.kadın olarak bilinen ve hatta, kadınların bugünkü eşitlik ve bireysel özgürlüklerine kavuşmasında ön ayak olacak, hukuksal ve toplumsal alt yapının hazırlanışına canlı bir örnek sayılabilecek, bu bedelide hayatıyla ödediği düşünülen, muazzam bir şahsiyetin karşısında durup uzun uzun düşürdürten ve bu yüzden de, kendisiyle merak edip ilgilenen hemen hemen herkeste özel bir ilgi uyandırmış olan Latife hanımı, melankolik ama idealist duygu ve düşünce dünyasındaki yaşantısıyla, o zamanın tüm gerçekçi-çarpıcı değer yargılarını yansıtırcasına akan bir metin aracılığıyla seyirciyi dönemsel süreçlerle aydınlatırken, buna paralel olarak yakalanan hislerin doğruluğunun mimik ve solo bedensel hareket akışında izlenebildiği, ayrıca bulduğu dürüstlüğünü güçlü bir inanç ve uzun denilebilecek aynı zamanda ruhsal bir dayanıklılık gerektiren performansı sayesinde, tarihte yaptığı inatçı ve cesurca bir yolculukla bugünün erkek ve kadın kimliklerini sergilediğini varsaydığımız seyircinin yanı başına kadar getirip, çok güçlü sorularla onları başa başa bırakabiliyor.
Bugünkü toplumsal durumdan ötürü üstlenemediğimiz sorumluluğumuzdan utanarak, şimdilik kendisine bu uyarıcı performansından dolayı sadece teşekkür etmekle yetinebiliyoruz.