24 Ekim 2007 Çarşamba

Özlem Alkış ile Anatomi

Anatomi ve Farkındalık

Bu çalışmaların bedenimize sağladığı faydalarına ve Çatı'da yeniden başlamasının güzel yanlarına deyinmek istiyorum.

İnsan bedeni tüm normları ve işlevselliği ile günlük hayatımızda bize hizmet ederken, çeşitli ruhsal ve çevresel -fiziksel- gerilimlerden (stres) maalesef çok kötü etkilenmektedir. Bunlar zamanla tekralanarak ve karmaşıklaşıp, bedenin üzerinde taşınan birer yük haline gelmekte, sonra da olmadık hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.

İşte farkındalık arttırıcı bedensel çalışmalar, size bu gerilimlerinizi atmanız için belki biraz yardımcı olabilir. Ancak önemli olan asıl faydalı dönüşüm, sizin alacağınız bedensel sorumluluk ile gösterilenlerin rehberliğinde bedeninizin farkındalığını yükseltmenizle işe başlayabilmek olacaktır. Toplu çalışmalarla edinilen pratik eşliğinde bundan sonraki bedensel hareketliliğiniz anlamında ki eyilimlerinizde ve varoluşunuza açılan kapıdan geçerek güzel bir yolculuğu başlatabilmenizi diliyorum.

Çalışmaların zaman zaman seyrekleşmiş olması, özellikle bu konuya eğilen duyarlı ve tecrübeli bakış açılarına sahip dans sanatçılarımızın yoğun çalışma tempolarının olmasından kaynaklanıyor. Özellikle sonbahar aylarına rastlaması biraz şansızlıkta olsa, şimdilik çalışma programında yer bulmasıyla ve her zaman zihinsel deneyimlerinize yeni ufuklar açacak farkındalıkları geliştirmeye yönelik potansiyeli nedeniyle çalışmaların özellikle yeni katılımcılarımız tarafından kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum.

19 Ekim 2007 Cuma

Kurumsallaşma (STK:Vakıf)


Çağdaş Dans ve Gösteri Sanatlarının nitelikli gelişmesine gönül verenler adına, Bimeras Vakfı'na ve düzenlediği tüm etkinliklerde emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliriz.

Vakıf bu alandaki finansal destekleriyle ilk yerel kurumsal destekçi STK olarak gelişmelerin organizasyonunda unutulmayacak bir öncülük rolü üstlenmiştir.
www.bimeras.com

amber'07 festivali (9-17.10/İst)

Beden-İşlemsel Sanatlar Festivali
(9-17 Kasım/İstanbul)


"Ses ve Tutunma"

İlginç buluşmalara sahne olacak.. http://www.a-m-b-e-r.net/

18 Ekim 2007 Perşembe

Konser - Rouba3i6.2

Doğaçlama konser formunda grubun birbirini dinlemesiyle oluşan eşlik atmosferinin çok keyifli dakikalar yaşattığı ve "enstrümantel malzeme bilgisi" * nin ötesinde, yaratıcı müzisyenliğin doruklara tırmandırıldığı bir dinleti olabilmesi sayesinde açtığı yeni ufuklar, hiç kolayca unutulacak gibi gözükmüyor.

Ülkemizdeki doğaçlama müziğin öncülerinden olanlarla da [1] , [2] benzer çalışmaların ve uluslararası etkinliklere katılımda örnek organizasyonların ve bu sene ikincisi tekrarlanan www.dogaclamafestivali.info ile doğaçlama yapan müzisyenlerle oluşturdukları grupların artması dileğiyle, edinilen grup seviyelerine yakınlık izlenimi sevindirici olmuştur.


14 Ekim 2007 Pazar

1.9.4.7.- Tadashi Endo

1.9.4.7.

Kullandığı kostüm ve yaratıcı bedensel enerjisi ve gösterdiği varoluşsal yaklaşımı ile gelenekselden moderne uzanan bir çizgide, ışık ve gölge kullanımı anlamında kattığı görsellik değerleriyle ve yer yer ironik ses ve müzik efektleriyle birlikte, zengin ve doyurucu bir performans izlemiş olduk.

Kurumsallaşma (STK: Dernek)


Çağdaş Dans Sanatçıları Derneği - Contemporary Dance Artists Association

Dayanışma içinde sanatsal proje üretimlerinin nitelik kazanarak hızlandığı günümüzde, sanatçılar ve katılımcılar için ilk günden beri farklı olanaklar sunan derneğimiz, disiplinler arası çalışmalara ve yaklaşımlara açık demokratik yapısıyla üye sayısını her geçen gün arttırmakta olup, Beyoğlu'nda tarihi binasındaki salonuyla gösteri sanatları için özel bir buluşma merkezi halinde, uluslararası aktiviteler organize ederek, ülkemizde ve 2010 Dünya Kültür Başkenti İstanbul'umuzda alanında ilk ve tek geniş katılımlı sivil toplum kuruluşu (STK) olarak varlığını sürdürmektedir.

Katılımcılara açık akşam çalışmalarımızda (19:30-21:30) veya sonrasında Yeni Melek sineması sokağı - Art İstanbul Cafe'de sizlerle tanışmak ve görüşmek dileğiyle, -sanatla ve dansla- beraber hoşçakalınız.

(Bu bülten -bedeniyle ilgilenenler- için tanışma ve tartışma ortamı olarak kullanıma açılmıştır. Çatı adına, http://www.catidans.org Saygılarımla, Cumhur KOCALAR)

Çatı'ya tüm emeği geçenlere (aşağıda internet üzerindeki izleriyle) özel teşekkürlerim:

Aydan Türker
Aydın Silier
Ayşe Orhon
Bahar Vidinlioğlu
Eda Yapanar
Ekmel Ertan
Filiz Sızanlı
Gurur Ertem
İdil Kemer
Mustafa Kaplan
Nadi Güler
Nilay Arıöz
Olcay Karahan
Özlem Alkış
Ömer Uysal
Serap Meriç
Sevi Algan
Sezen Tonguz
Talin Büyükkürkçiyan
Vivian Saragosi

...

Solum - Mustafa Kaplan - Filiz Sızanlı

Solum - Koreograf Mustafa Kaplan

Hayatımızda er geç tanılışılan bazı dönemler vardır, işte ciddi durumların artık aşılmasının gerekliliğinden dolayı, düşüncelerimizin bazı dönüşümlere zorlandığı ve önceki dönemlere nazaran herşeyin biraz daha farklılaşma geçirip, neredeyse daha öznel ve kalıcı kararlarımızın şekillendiği, belki de bu yüzden kendimizle en ağır hesaplaşmayı yaşadığımız dönemlerdir, bunlar. O yüzden tüm aşamalarıyla ilmik ilmik belleğimizde dokunan bu süreçlerin, bir sanatçı için de haliyle görünür bir dışa vurumunu yorumlamak, her zaman için olası olmuştur. İşte Mustafa Kaplan'ın solosu da bu dışa vurumun yaratıcı zihinselliğinin oldukça samimi bir ifadeyle dile gelişidir.

-ALINTI- iDans:

"Beden topraktır; bedenim yurdumdur."

*Solum (Lat.): 1. tek, yalnız, yalın2. yurt, ülke, toprak, yer, zemin, temel

  • Dans ve koreografi: Mustafa Kaplan, Filiz Sizanlı
  • Kostüm: PetraOrtak yapım: Centre National de la Danse – Pantin (Fransa)
  • İlk gösterim: CND, Pantin (2005)
Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı, Avrupa deneysel çağdaş dans sahnesinin en çok aranan, beğenilen ve merak edilen koreograflarından olmuş; eserlerinin önemli bir kısmının ortak yapmını çağdaş dansın prestijli sahne ve festivalleri üstlenmiştir. İki solodan oluşan bu eserde, enerji dramaturjisi ağırlıklı olan kimi diğer yapıtlarından farklı olarak, “kararlı enerji”den ziyade, bedenin konturlarının, maddeselliğinin, oluş, görünüş ve davranışının “kararsızlığı” üzerine gidiyorlar. Bedeni (koreografik) emekle işlenen toprak ; nereye gidilirse gidilsin, terkedilemeyen tek dayanak olarak sunuyorlar.

CV:

Mustafa Kaplan (1965, Konya) Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Elektronik ve Telekomünikasyon Mühendisliği Bölümü’nde okurken, Geyvan McMillan’ın dans derslerine ve atölye çalışmalarına katıldı. 1989-1992 yılları arasında Çağdaş Bale Kumpanyası’nda dans ettikten sonra, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda ve yine buraya bağlı Tiyatro Araştırma Laboratuarı’nda dansçı, eğitmen ve koreograf olarak on yıl boyunca çalıştı. Yeşil Üzümler, Dans Fabrikası, Taldans Company, Çatı Stüdyosu ve Çatı Derneği’nin kurucularındandır. Kendi eserleri dışında, Aydın Teker’in bazı yapıtlarında da dans etmiştir. “Kararlı beden” ve “kararsız denge” nosyonları üzerine araştırmalarına devam etmektedir.

Filiz Sızanlı, 1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra Tiyatro Araştırma Laboratuarı bünyesinde çeşitli projelere katıldı. 2001 yılında Montpellier’deki Centre National Choréographique’te eğitim görmek üzere burs kazandı. Türkiye’de Aydın Teker ve Mustafa Kaplan; Paris’te Emmanuelle Huynh; Cenevre’de Yann Marussich’in projelerinde yer aldı. Mathilde Monnier Kumpanyası’nda 2002’den beri dansçı olarak çalışmakta olan Sızanlı, Mustafa Kaplan ile birlikte Sek Sek (2003) ve Graf (2006) gibi eserlerin koreografı olmanın yanı sıra Çatı Stüdyosu, Taldans ve Çatı Derneği’nin kurucularındandır.

Neverland - Özlem Alkış

Neverland

Dekor ve nesnel bağlantılarıyla durgun akışı geriye düşündürücü bir iz bıraksa da sanatçı, varlığını fiziksel olarak taşıyış şekliyle, süreç içinde oluşturduğu anotomik yaklaşımı ışığında öznel değerlerinde zengin bir açılım sağlayan nadir görülebilen bir izlenim algısına olanak yarattı.

Three Girls..- Julie Noiche

Three Girls' Matter

3 kadının ayrı ayrı kostüm, ses ve beden kullanımlarını
dramatik bir "kadın olma açmazı" içinde bırakılarak seyirciye izleten bir gösteriydi.

13 Ekim 2007 Cumartesi

Perhaps..-Vera Mantero

Perhaps she could dance first and think afterwards (1991) 15’

Mantero, doğaçlamasının bedeninden çıkış yollarını tüm gizem perdelerini kaldırarak en öznel yanlarıyla doğrudan sergileyebilen bir sanatçı.

Ayrıca muhteşem ruhsal ve bedensel dengesiyle dansında yarattığı içsel anların keşfe açılan seyrinde izlediği hareket akışı dinamizmi sayesinde, bilinen dans kalıplarının ötesindeki öznel dünyalarımıza geçişe dair yeni olanaklar sunuyor.

-ALINTI- iDans:

  • Konsept ve performans: Vera Mantero
  • Set: André Lepecki
  • Orijinal ışık tasarımı: João Paulo Xavier
  • Işık uygulama ve işletim: Bruno Gaspar
  • Müzik: Thelonious Monk "Ruby, My Dear"ı.
  • Kostüm: Vera Mantero,Prodüksiyon: Pós d’Arte, 1991
  • Finansal destek: Instituto da Juventude ve Diğer destekçiler: Companhia de Dança de Lisboa, Klapstuk Festival 91 komisyonu tarafından Europalia Portekiz kapsamında yaratılmıştır.

Mantero’nun Perhaps she could dance first and think afterwards [Belki de önce dans edip sonra düşünmeliydi] adlı doğaçlama solosu, 1994’te Mudanças ve 1996’da da Rencontres Choréographiques festivallerinde ödül aldı. Neden dans ettiğini; neden dans etmek zorunda hissetmesi gerektiğini; dansederek ne denebileceğini ve ne denilemeyeceğini araştırdığı; hareketin dilden, düşünceden, sondan ve hatta başlangıçtan önce geldiğini ifade ettiği çalışmalarından biridir.

CV:

Klasik dans eğitimi alan Vera Mantero (1966, Lizbon) Avrupalı çağdaş dansın en önemli koreograflarındandır. Beş yıl boyunca Gulbenkian Balesi’nde dans ederek kariyerine başlamış; New York’da bir sene boyunca release tekniği, tiyatro, ses ve kompozisyon üzerine çalıştıktan sonra, klasik eğitimini tamamen bırakmış; 1987 yılı itibariyle birçoğu ödüllü eserlerini üretmeye koyulmuştur. 1997’de Amerikan Dans Festivali tarafından ilk Scripps/ADF Primus-Tamiris Bursu’na layık görüldü. Dansçı/oyuncu ve koreograf olarak 2002’de Portekiz Kültür Bakanlığı’nın Almada IPAE Ödülü’nü kazandı. 2000’den beri kendini giderek ses araştırmalarına adayan Mantero halen deneysel müzik/şiir performansı projeleri yaratarak Avrupa’nın birçok şehrini turlamakta, yaratım/kompozisyon ve doğaçlama atölyeleri yürütmeyi sürdürmektedir.

Olympia-Vera Mantero

Olympia (1993) 15’

Barindirdigi riskli anlar ile her seyirciyi çok rahatlıkla yaklayıp, dramaturjisi ile toplumsal yapının arka planında bırakılmış iki yüzlü gerçekliklerini sorgulamaya davet eden olağanüstü bir yapıt.

-ALINTI-iDans:

  • Konsept ve performans: Vera Mantero
  • Orijinal ışık tasarımı: João Paulo Xavier
  • Işık uygulama ve işletim: Bruno Gaspar
  • Metin: Jean Dubuffet
  • Müzik: Bakma Pygmy müziğinden parçalar, Cameroon
  • Teşekkürler: Ana Mantero ve Miguel Ângelo Cabral (sahne aksesuarları)
  • İlk Gösterim: 1993

Vera Mantero bu kez sanat tarihinden tanıdık bir başka kadın (anti)kahraman; elinde Jean Dubuffet’nin Boğucu Kültür’ünün bir kopyasını tutan Olympia olarak olarak karşımıza çıkıyor. Manet’nin empresyonist döneme damgasını vuran Olympia adlı yapıtı, konu edilen kadının çıplaklığından dolayı değil de bir seyir nesnesi olmayı reddedip özneliğine sahip çıkarak seyircinin bakışını aynen iade ediyor olması açısından şok ediciydi. Mantero, Olympia’nın bu tarihsel ve fiziksel postürünü mümkün kılan mikro-jestleri yorumluyor.

Product..-Xavier Le Roy

Product of Circumstances (1999)

Bilimsel ve/veya sanatsal yaklaşımlarla insan bedenini konu edinen araştırmacıları, doğal olarak felsefi sorgulamalara yönelten canlı doğasını bir biyolog özüyle incelerken, koreograf olmaya yönelten süreci otobiyografik yüzleşmelerle dolu ilginç bir hayat öyküsü olarak okurken, bundan performatif çıkarımlar da yapılabileceğini eğlenceli bir şekilde göstererek, seyirciyle samimi buluşmalara sahne açıyor olması koreografik kalıpların yerini almaya başlayan yeni arayışlara cesaret veren güzel bir çalışma.

-ALINTI- iDans:

Dansçı: Anton Skrzypiciel
Müzik: Koen Brandt, Christophe Séchet, Elliot Sharp, Norbert Zacharias, Nuno Rebêlo
Metin: Fernando Pessoa
İlave metinler: Rui Horta, Anton Skrzypiciel
Dramaturji Asistanı: Patricia Portela
Uluslararası turne yönetimi: Campai
http://www.campai.be/
İlk gösterim: 9 Ocak 2004

[…] gerçek manzaralar kendi yarattığımız manzaralardır, çünkü onların tanrıları olduğumuzdan, onları gerçekte oldukları gibi, yani tam da yaratıldıkları gibi görürüz. Ne dünyanın yedi bölgesini görmekle ilgileniyorum, ne de gerçekten görebileceğimi düşünüyorum; sekizinci bölge olan kendi bölgemde dolanıyorum. Tüm denizlere yelken açmış bir kişi yalnızca kendi monotonluğu içinde süzülmüştür. Dünyada varolandan daha fazla dağ gördüm. Kurulmuş olan şehirlerin daha fazlasından geçtim, düşünceli bakışlarımın altından inanılmaz dünyaların muhteşem ırmakları aktı. Seyahat edecek olsaydım, gezmeden gördüklerimin ancak zayıf bir kopyasını bulurdum […] Fernando Pessoa, Huzursuzluğun KitabıRui Horta’nın tek uzun soluklu solo eseri olan Bones & Oceans [Kemikler ve Okyanuslar], parçayı yorumlayan Anton Skrzypiciel için yaratılmış şiirsel ve dinamik bir yapıt. Horta ve Skrzypiciel’in suç ortaklıkları, olgunlukları ve okyanus hakkında paylaştıkları tutku, onları 2004 yılında Horta’nın Almanya’da 90lı yıllarda yarattığı eserlerden birini yeniden ele almaya sevk etmiştir. Eser, Fernando Pessoa’dan alınan küçük bir yardımla, bir adam ve metal bir köpeğin yalnızlık kokan düetinden oluşuyor. Hayal gücünün ve imgelem zenginliğinin mümkün kıldığı diyarlara dair en iyi örneklerden biri...

Self Unfin..-Xavier Le Roy

Self Unfinished (1998)

Kendisine özel düşünsel bir arka plan oluşturabilmeyi başarmış, güçlü bir teorik yaklaşımın eseri olarak, bedensel ve hareketsel öğelerin son derece yaratıcı bir biçimde kullanıldığı bir yapıt.

-ALINTI- iDans:

Oyuncu: Xavier Le Roy
İşbirliği: Laurent Goldring
Müzik: Diana Ross
Yapım: in situ productions, Le Kwatt (1998)
Ortak yapım: Substanz-Cottbus, TIF Staatsschauspiel Dresden, Fonds Darstellende Künste e.v. aus Mitteln des Bundesministeriums des Innern.
Destek: TanzWerkstatt-Berlin, Podewil-Berlin, the Berlin Senatsverwaltung für Wissenschaft, Forschung und Kultur.

Parlak bir şekilde aydınlatılmış gösteri mekanı, eserin nasıl okunacağına dair herhangi bir ipucu sunmuyor ve mekanik bir adam yürümek, oturmak, teybi açıp kapamak gibi alelade aktiviteler icra ediyor. Biraz sonra, bu sıradan varlık eğilip bükülüp olağanüstü melez bir yaratığa dönüşüyor. Bir örümcek ya da salyangoz seyreder gibi, pür dikkat oturup bir sonraki kıpırtıyı beklemek istiyoruz. Bu parçadaki zaman kullanımınız mükemmel: konsantrasyonun kaybolmasına izin yok!Yvonne Rainer’dan Xavier Le Roy’ya e-mail (22.12.1999)


CV:
Xavier Le Roy Montpellier Üniversitesi’nde moleküler biyoloji eğitimini tamamladı. 1991’den beri dansçı ve koreograf olarak çalışmaktadır. 1997-2003 yılları arasında Podewil-Berlin’de ikâme edilmiş sanatçı olarak çalıştı. Eserleri arasında Self Unfinished (1998), Product of Circumstances (1999), Eszter Salamon ile birlikte gerçekleştirdiği Giszelle (2001) sayılabilir. 2003 yılında on dört koreografla birlikte Project adlı yapıtı yarattı. Bernhard Lang’ın operası Das Theater der Wiederholungen (2003)’ın yanı sıra, Helmut Lachnemann’ın müziklerinden oluşan tüm gecelik bir konser olan Mouvements für Lachenmann (2005)’ı sahnelemiştir. 2006 yılında, Berlin Filarmoni Orkestrası tarafından Edgar Varèse’in Ionisation adlı bestesi için kırk çocuğa yönelik bir koreografi yapması için davet edilmiştir. Farklı kurumlarda ve bağlamlarda eğitmen olarak projeler yürütmüştür. 2007-2008 sezonunda Centre ChoréographiqueNational de Montpellier (F)’de sanatçı/eğitmen olarak yer alacaktır. Geçtimiz Haziran’da, Lyon’daki Les Subsistance (F) kapsamında, Stravinsky’nin Bahar Ayini üzerine yarattığı yeni solo eserin ilk gösterimi gerçekleşmiştir.

Three Girls..-Julie Nioche

Three Girls' Matter

3 kadının ayrı ayrı kostüm, ses ve beden kullanımlarını
dramatik bir "kadın olma açmazı" içinde bırakılarak seyirciye izleten bir gösteriydi.

Kadın olmanın bu denli dramatik bir şekilde ele alınışı, kostüm, dekor ve ışık seçimlerinin yarattığı atmosferin başarılı sadeliğine karşın, boyutsuz bir çukura çekişimize seyirci kalıp, pek karşı koyamayışımız, görmek istemediklerimizi eserin seyirciye etkili ve çarpıcı bir şekilde gösterebilmesinden ötürüydü.

One myst..-Vera Mantero

One mysterious Thing, said e.e. cummings (1996) 20`

Tarihsel, toplumsal, felsefi, ölümsüz bir yapıt.


-ALINTI- iDans:

  • Sahne aksesuarları: Teresa Montalvão
  • Tiplemeler: Carlota Lagido/ Ana Araújo
  • Orijinal ışık tasarımı: João Paulo Xavier
  • Işık adaptasyon ve işletim: Bruno Gaspar
  • İdari işler-yapım: Forum Dança
  • Destek: Casa da Juventude de Almada, Re.Al / Amascultura
  • Yapım: Culturgest ( Lisbon)

Josephine Baker’a Saygı etkinliği (1996)one mysterious Thing, said e.e. cummings [esrarengiz bir Şey, dedi e.e. cummings], Ocak 1996'da, 20.yüzyılın ilk yarısında Fransa’da ünlenen kabare sanatçısı ve şarkıcısı Amerikalı siyahî dansçı “Josephine Baker’a Saygı” Etkinliği için yaratılmıştır. Son on beş yılın en önemli çağdaş dans yapıtlarından biridir. Buanlamda eser, İstanbullu seyirci için ikili bir tarihsel referans noktası teşkil ediyor: hem içeriğinde dans eden bedenin tarihine gönderme yapıyor, hem de başlı başına çağdaş dans tarihinin yapı taşlarındanbirini oluşturuyor. Çağdaş dans alanında çalışan araştırmacı-yazarların asla es geçmeyeceği Vera Mantero’nun bu önemli eseri, ifade etmekle tüketilemeyecek çok boyutlu anlam-duygu örgüleri ve politik göndermeler taşıyor.

10 Ekim 2007 Çarşamba

Bones and Oceans - Rui Horta

Ucubeleşen eril kentlilik hali

Kaderin formülünü çözemeyince, hayatın kıyısından sürgünün süregelişini seyredip dururken, binlerce yıldır kurmaya çalıştığımız eril düzenin başına aldığı belayı anlamak üzere, nelere benzemişliğimizin iç yüzüne bakmak için, mabedimizin kapılarını biraz araladığımızda, sanrıların sancılarına razı oluşun pişmanlığına düşmeden, yaşamın görünmezinin görünürlüğüne böylesi bir performansla katlanma kolaylık/sız/lığı içinden kendimizle yüzleşme cesaretini belki biraz kazanabiliriz.

CV:

Rui Horta, yeni Portekiz dansının gelişimindeki en önemli itici güçlerdendir. Dans kariyerine Ballet Gulbenkian’da başlayan Horta, New York’ta birkaç sene boyunca gördüğü çağdaş dans eğitiminden sonra, Lizbon Dans Topluluğunu yönetti ve Frankfurt’ta Künstlerhaus Mousonturm’da S.O.A.P adlı bir sanat topluluğu kurdu. Bu kapsamda yarattığı eserlerle, Rencontre Internationales ve Bonnie Bird gibi birçok prestijli koreografi ödülünün sahibi oldu. Laban Centre, Conservatoire National de Paris vs. de dâhil olmak üzere Avrupa’nın pek çok yerindeki dans okullarında dersler verdi ve atölyeler yönetti. Serbest çalışan bir koreograf olarak, Tanswerk, Ballet Gulbenkian, Cullberg Ballet gibi birçok topluluk için eserler üretti. 2000 yılında Convento da Saudação (Montemor-o-Novo)’da disiplinler arası bir araştırma merkezi kurdu ve buradaki aktiviteleri için Portekiz Kültür Bakanlığı’ndan Almada Ödülünü (2003) aldı. RUGAS (2001) adlı ilk filmi, Premio Acarte tarafından ödüllendirildi, aynı zamanda başarılı ışık tasarımları ile tanınır.

5 Ekim 2007 Cuma

Wht a bdy..-EszterSalamon

"What a body you have, honey"

Düşüncenin belirsizlik veya tanımsızlık içinde kalmasının onu rahatsız eden bir yanı vardır. Bunu deneyimlemek için, belki önceden yaşamış olmak gerekir. Hatta yaşarken farketmemiş olabilirsiniz, sonradan açıklayabilmek içinse gerçeği algılayabilmekte biraz güçlükle karşılaşılabilir. Zihinsel olarak anda kaybolmak, kavramsal açıdan da zaten oldukça farklı zorluklar içerir. Size yepyeni bir dünyanın kapılarını aralaması için, bilinçsel düzeyde yükseldiği seviye olarak kendini en çok hissettirecek olan bu performansta zihninize izin verebildiğiniz ölçüde, bedeni farklı boyutlarıyla kendi hareket dinamiklerini aşar şekilde bulabileceksiniz ve bu size çok keyif verecek.

-ALINTI- iDans:

  • Koreografi ve dans: Eszter Salamon
  • Prodüksiyon: Le Kwatt, in situ productions 2001
  • Organizasyon: Alexandra Wellensiek
  • Destekleyenler: TanzWerkstatt-Berlin, Podewil-Berlin ve Senatsverwaltung für Wissenschaft, Forschung und Kultur- Berlin, Centre Choréographique National de Montpellier
  • Teşekkürler: Sylvie Guiresse, Brenda Edwards
Bu cinsiyetsiz, çehresiz, arkasız [tarafsız] beden, organik süreçlerle sınırlı olmayan bir dizi hareket icra ediyor. Bu, kaynaklandığı yüzeyden yalnızca kıvrak büklümleriyle ayrılan, bedenin önünün ve arkasının hayret verici tersine çevrilebilirliğini gösteren, bir nevî çok yönlü, esnek bir beyazlık. Çok sayıdaki tenini yavaş yavaş açığa çıkararak, hareket eden farklı varlıklardan başka hakikat olmadığını belli ediyor. [...] Yüzeyin uzuvlarında ten rengi seğirmeler yaratan, bilim-kurgu bir köpük ya da titreşen kıllı bir zar gibi tuhaf yaratıklar, ya da bir nevresim bulutu üzerindeki çıplak ten imgesi, suretsiz bir melek veya sabun reklamı gibi bir görüntü, bize geri bakışı bütün bir cinsiyet algılayışı tarihinin ağırlığını hissettiriyor.Petra Sabisch

CV:
Eszter Salamon, Budapeşte’deki Ulusal Dans Akademisi'nde klasik dans okuduktan sonra 1992 yılında Fransa'ya taşındı ve Sidoine Rochon, Mathilde Monnier ve François Verret gibi koreograflarla çalıştı. Où Sont Les Femmes'ı (2000) ve Giszelle'i (2001- Xavier le Roy ile beraber) sundu; What a body you have honey (2001), Répétition d’Un Travail En Cours (2002- Herman Deiphuis ve Simone Verde ile beraber) adlı tek kişilik gösterileri yarattı. Bernhard Lang tarafından yönetilen opera Theater der Wiederholungen'de yönetmenlik ve koreografi asistanlığı yaptı-Steirischer Herbst Festival, Graz (2003) ve Berlin'deki Körperstimmen “n° 9” Festivali için Reproduction'ı (2004) yaptı.. "Villa Medici Hors les Murs" bursu sahibi olarak Salamon Magyar Tancok'un ilk sürümünü Les Intranquilles Festival için Lyon'da sundu (2005). Son çalışması And Then, Les Subsistances, Lyon (2007) kapsamında ilk kez gösterildi.

2 Ekim 2007 Salı

Shirtologie - Jerome Bel

Sade, traji-komik bir parça ile hepimizi coşkulandırırken, görsel sanatlar üzerine derin derin düşündürttü. Böylesine sade ve katıksız bir çalışmanın sıradan günlük hayatın içinden çekip çıkarılabilmiş olması, yaratıcı çalışmalar adına heyacan verici.

Visitations - Julia Cima

Çağdaş dansa sokağın renklerini de taşıyarak sanatın toplum için nasıl bir gerçeklikle buluştuğunu, dans tarihindeki ustalardan, kendi hareket potansiyelinide zorlayarak simgesel göndermelerle bir okuma yapmaya yönelmiş görünen sanatçı, bir yandan da destekleyici videolarla bizi zamanda yolculuğa davet ediyor ve bugün kü geldiğimiz noktada farklı bir naifliğe ulaştığımızı düşündürtüyor.

Dervish - Ziya Azazi

Koşullanmanın sınırlarını zorlayanlarla eşsiz bir buluşma. Anadolu'nun mevlevi semah gösterilerinin çağdaş yorumu. İnsanoğlunun ebedi ve sonsuz evrendeki meditasyonu. Derviş olabilmeyi arzulayanların ustasından dansa davet eden enfes bir yorum..

  • Dans ve koreografi: Ziya Azazi
  • Müzik: Uwe Felchle (part 1) Mercan Dede (part 2)
  • Kostüm: Ischiko
CV:

Ziya Azazi uluslararası sahne sanatları alanında birçok ödüle layık görülmüş bu eserde, geleneksel “sufi dansını”, zihinsel ve fiziksel sınırları zorlayıcı yönünü muhafaza ederek kişisel tarihçesi ile örtüşen estetik ve kinetik bir dile dönüştürüyor. Bu eser, Dervish in Progress (prömiyer, 2004 Barcelona) ve Azab (prömiyer, 2005 Sao Paulo/Brazil) adlı iki kısa solonun birleşiminden oluşan bir gösteridir. CV-->Ziya Azazi (1969, Antakya), 1986’da İstanbul Teknik Üniversitesi’nden maden mühendisi olarak mezun olduktan sonra, kendi kendine jimnastik çalıştı. İlk koreografilerini 1990-1994 yılları arasında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yaptı. 1994 yılında Viyana’ya yerleşti; çağdaş dans ve koreografi çalışmalarını İsmail İvo, Koffi Kokko ve Sebastian Prantl gibi koreograflarla burada sürdürdü. 1999 yılında danceweb bursunu kazandı ve aynı yıl Unterwegs Tabula Rasa adlı eseri ile Avusturya’nın en önemli koreograflarından biri olarak ödüllendirildi. 1999’dan bu yana, dans dağarcığını hafifletmek ve billurlaştırmak; kendi zihinsel ve fiziksel sınırlarına ermek için sufizmin geleneksel danslarını çalışmakta; bunlara dair kendi yorumlarını üretmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde eserleri sergilenmiş olan Azazi, sufizmin ritüelistik danslarını batı kökenli doğaçlama dans teknikleri aracılığı ile araştıran atölye çalışmaları yürütmektedir.

Tekrar Edebilir..- Ayşe Orhon

Kısa süren insan ömrüne ölmeyecek değerler adına ne katılabilirse hoş karşılanılır. Gelecek nesillere beden ve hareket yeteneklerini gösteri sanatları içinde değerlendirebilme cesaretini vermenin en güzel canlı örneklerinden birini sergilerken yine büyüleyiciydi. .

1 Ekim 2007 Pazartesi

For a few sec..- Adva Zakai

"For a few seconds you maybe really were yourself - When I laugh it looks like this"

Festival açılışının sürprizi. Seyirciye yakınlığı ve varlığı arasında dengeyi cesurca ve ustaca koruyabilmesinin yanısıra, samimi akışını doğal kılacak performansını hayranlıkla izletirken, izleyiciye bambaşka bir var oluş hissi hediye ediyordu. Aynı zamanda yarattığı etkileşimsel enerjisiyle doğaçlama duygusal ve fiziksel zirveleri oldukça espirili bir heyacan dalgası şeklinde sahneyi yenileyiciydi.

Afraid of I - İbrahim Quraishi

Hareket akışı oldukça durağan olmasına karşın, seyirciyi kışkırtan enerjisi izlenirken, etkileşime davet edişi hatta sahneye katışı ve seyirciyken sahnenin bir parçası olmanın yarattığı sorumluluğun ve bunun insiyatiflerinin kullanılabilişine açıklığı ilgi çekici açılımlarla performansını sürükleyici kılıyordu. Tepkisel ana temaya ek dinsel göndermelerle simgesel pekiştiriciliği tercih etmiş görünmesine rağmen yoğun izlenim kazandığını düşünüyorum.

Blog Listem

Telif Hakları

cumhurkocalar@gmail.com İstanbul, Türkiye

Bu veb sitesinde yayımlanan yazılar bu sitedeki orijinal linki verilerek kaynak gösterilmek ve yazarının adı mutlaka belirtilmek kaydıyla, ayrıca bir izin almadan internet üzerinden elektronik ortamda kullanılabilir. Yazıların basılı ortamda kullanımı için yazar izni gereklidir.