20 Şubat 2008 Çarşamba

Güle Güle Sezen

Çatı grubunda son yıllarda emeği geçen nadir simalardan Sezen'i de yurt dışına uğurladık, dün akşam, onun adına biraz sevinirken, ülkemiz adına ise biraz iç büküp, üzülerek..

Böyle çifte zıt durumların birlikte daha çok yaşandığı günümüzde, bazı sorular aklımıza takılıyor mu, hiç?

Küreselleşmenin dalgalarından entellektüel sermayemizi nasıl koruyabiliriz ? Beyin ve beden göçünü nasıl önleyebiliriz?

Mallar kadar insanların da dolaşım hakkı var tabii, ama yabancı ülkeler kurdukları bütünleşik sistemlerle, titiz bir şekilde seçerek alıyorken, niye yurt içindeki işbirliklerimiz bu kadar az ve sorunlu olmayı sürdürüyor?

Niye özdeğerlerimizle dünya arenasında fark yaratmakta bu kadar gecikiyoruz? Eksiklerimizi kapayıp, hatalarımızdan ders alamıyoruz, hiç?

Bu sorulara yanıt olarak, herkes bulunduğu yerden kendine en uygun olan mücadeleyi artık (yeterince) verebilse, belki beyin ve beden göçüyle hızla parçalanan toplumsal yapımızı da yeniden bir araya getirme adına çok geç olmadan bazı adımlar atabiliriz..

Dans hayatında gelecekte başarılarının ve mutluluğunun artarak sürmesi dileğiyle,
şimdilik hoşçakal Sezen..

19 Şubat 2008 Salı

İçimizdeki Bilge Simyacı

Bir Atölye Çalışması

Uzmanlar eşliğinde yeni açılımlara bir davetiye..

http://psiko-atolye.tr.gg/

7 Şubat 2008 Perşembe

Bedensel Hafızalar

Çatı - Çalışma Notları

Dün Koreograf Mustafa Kaplan yönetiminde bir akşam çalışmasında bedensel hafızalarımızı gözden geçirdik. Komik ve paranoyasallaşmış çağrışımlara kapılmadan, An'daki tehditleri algılmaya ve anında bize özgü bir tonda, uygun bir şiddette ve çarpıcı bir orjinallikte yanıt vermeye taşıdı, bizi çalışma.

Çelişki dolu bir yaşamda sosyal bedenleyken bile, nasıl sakin bir şekilde, vazgeçemeyeceğimiz o öz varlığımızla birlikte var olunabileceğinin sihirli ipuçlarını keşfetmek üzere yolculuğa çıktık, kısa (15 dakikalık) bir zaman diliminde, kendimize meydan okurcasına..

"Beden asla yalan söylemez; Gerçek, onun ayrıntılarında algılanır."

Dilimize yönelik saldırılara (medya, ön plandaki özensizler) her ne kadar uzunca bir süredir duyarsızlaşmış gibi gözüksekte;

Öğrenilmiş sözlerle yaşattığımız yapmacık kıvraklıklar, mimiklerimize karşın gizlenilebilir bir kıvamda içimize sindirdiğimizi sandığımız bir şizofreniyi andırsa da;

O kadar çok yalanı (söylem borozancılığı) beynimize sığdırdığımıza kendimizi inandırmakla harcadığımız zamanlarda;

Ayrıca kaçamak yaptığımızı sandığımız mekansal duvarlarla yaşattığımız sıkışmalarda;

Eninde sonunda bedenin kendini, o ele verişinde bir şekilde yaşanan ender karşılaşmayla, son bulacağı mutlak bir gerçektir.

Şimdi artık, çalışmada yaşadıklarımızla, eğer gerçekten orada olabildiysek, o gördüklerimizin ayrıntılarında gizli şifreleri çözerek, kendimizi daha da güçlü bir şekilde yenileyebilmeliyiz..

Blog Listem

Telif Hakları

cumhurkocalar@gmail.com İstanbul, Türkiye

Bu veb sitesinde yayımlanan yazılar bu sitedeki orijinal linki verilerek kaynak gösterilmek ve yazarının adı mutlaka belirtilmek kaydıyla, ayrıca bir izin almadan internet üzerinden elektronik ortamda kullanılabilir. Yazıların basılı ortamda kullanımı için yazar izni gereklidir.